10–16 Mayıs Tarihleri arasında engelliler haftası kutlandı.
Engelli dostlarımızın bu haftalarını en samimi dileklerimle kutluyorum.
Belediyelerimizden ve belediye başkanlarımızdan ve diğer yetkili kurumlarımızdan onların adına, onların yaşamlarını kolaylaştırma adına isteklerde bulunmayı önemli bir görev sayıyorum.
***
Kentimizin sokaklarında ve caddelerinde, Engelli dostlarımızın sözde daha rahat gezmelerini, yaşamlarını daha kolay sürdürebilmelerini sağlamak amacı ile alınan önlemlerin çoğunun, yasak savma biçiminde yapıldığını, hepimiz üzülerek görüyoruz.
Yaya kaldırımlarındaki tuzakları, yaya kaldırımlarına engelli dostlarımızın çıkmalarını sözde kolaylaştıracak o rampaları lütfen dikkatlice bir inceleyiniz.
Samsunda bırakın engelli olmayı, yaya olmanın bile ne kadar güç olduğunu yaşayarak göreceksiniz.
***
Düğün salonlarında, AKM’lerde, kütüphanelerde ve diğer kapalı alanlarda da durum sokak ve caddelerden farklı değil, buralarda da engelliler için yapılmış her şey, yok denmesin diye yapılmış ve alınmış önlemler olarak gözümüze çarpıyor.
***
Yaşamın içinde hepimiz birer engelli adayıyız.
Ne zaman, nerede ve nasıl karşımıza çıkacağını bilemediğimiz bir yığın tuzakların içinde yaşıyoruz.
Sokaklarımız ve caddelerimiz bir yığın riski içinde barındırmakta.
Ve sokağa çıktığımızda, yollarda, kaldırımlarda, belediye otobüslerinde, dolmuşlarda, engelliler için alınmış ciddi hiçbir önlemin olmadığını üzülerek görürüz ve hiç birimiz engelliler için belediyelerimizden ve diğer yetkili kurumlardan bu tuzakların kaldırılmasını talep etmiyoruz.
Ne kadar acı değil mi?
***
Yerel yaşamımızı dizayn eden belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız keşke, kendi belediye sınırları içerisinde bir sokak tanzim etseler ve bu sokağa “Yüzleşme sokağı” deseler, bizlerin yaşadığımız kentte, dikkat etmediğimiz kusurlar ile yüzleşmemizi sağlasalar ne kadar iyi olur.
***
Bu “yüzleşme sokağında,” kentimiz sokaklarında ve kaldırımlarında engelliler için düşünmediğimiz her şey gene düşünülmese, bu sokağa ziyarete gelenler, yüzleşmeye gelip bu olumsuzlukları bizzat yaşasalar bu sokakta.
***
Sokağa ziyarete gelenler, sokağa girer girmez, sokak görevliler tarafından ya bir engelli arabasına bindirilse ya da gözleri bantlanarak eline görme engelli arkadaşlarımızın kullandığı o bastonlardan verilse.
Engelli dostlarımızın sokaklarımızda ve caddelerimizde ne gibi güçlüklerle karşılaştıklarını, yaşamlarını ne kadar zorluklar içerisinde sürdürebildiklerini, yapılacak bu “Yüzleşme sokağında” hepimiz yaşasak.
***
Bu yüzleşmeden sonra, yaşadığımız kentte, engelli dostlarımızın yaşadıkları güçlüklerin giderilmesi için daha iyi çalışacağımıza, daha sorumlu davranacağımıza ve engelli dostlarımızla daha çok dayanışma içerisinde olacağımıza ve belediyelerimizden bu arkadaşlarımız için daha ciddi taleplerde bulunacağımıza inanıyorum.
***
Bizler bir şeyi bizzat yaşamadan, sıkıntısını çekmeden anlayamıyoruz.
Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın demişiz.
Yapılacak bu yüzleşme sokağında, o yılan bizleri soksun ve sokaklarımızdaki ve kaldırımlarımızdaki o olumsuzluklar bin yıl yaşamasın.